Sosyal kaygı sorunu, bireyin sosyal ortamlarda olumsuz değerlendirilmekten, yargılanmaktan kaygı duyması durumudur. Bilim insanları, bu sorunun utangaçlıktan daha fazlası olduğunu keşfettiler. İrlanda Üniversitesi Cork Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, sosyal kaygısı olan insanlardan alınan bağırsak mikroplarının normal farelere aktarılmasını inceledi.
Araştırmacılar, sosyal kaygısı olan farelerde kortikosteron hormonu seviyelerinde azalma olduğunu belirledi. Ayrıca, nakledilen mikropların farelerin bağışıklık sistemlerinde bozulmalara neden olduğunu tespit ettiler. Bağırsak-beyin ekseni adı verilen bu sürecin, beyne giden inflamatuar molekülleri içerdiğine dikkat çekildi.
Araştırmacılar, sosyal kaygısı olan ve olmayan insanlardan alınan bağırsak mikroplarının farelere aktarılmasını sağladılar. Test sonuçlarına göre, sosyal kaygısı olan bireylerden alınan örneklerin aktarıldığı farelerin sosyal korku testinde başarısız oldukları görüldü. Bu durum, bağırsak mikroplarının ruh halini etkileyen önemli bir rol oynadığını gösterdi.
Araştırma sonuçları, bağırsak sistemi ile beyin arasında karmaşık bir bağlantı olduğunu ortaya koydu. Bu bulgular, anksiyete, depresyon, otizm gibi rahatsızlıkların en azından kısmen bağırsak sorunlarıyla ilişkilendirilebileceğini gösteriyor. Henüz kesin bir tedavi belirlenmemiş olsa da, gelecekte bu alanda yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilebileceği umudu oluşturulmuştur.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.