Bir masa bir sandalye gelen ilk zorda kaçtı

ABONE OL

News

Temmuz 8, 2020 15:06

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Pandemi teknolojinin, daha da önemlisi yerli teknolojinin öneminin altını çizdi. Türkiye’nin ilk özel telekom araştırma-geliştirme (Ar-Ge) birimini kuran Netaş’ın CEO’su Müjdat Altay, “Türkiye’de daha fazla fiber olmalı, daha fazla iletişim altyapısı yatırımı olmalı. Kendi yazılımımızı ve donanımımızı geliştirmeliyiz. Salgın dönemi bunun önemini gördük” dedi.

1990’larda Netaş’ın kapısından çıkan ürünlerin yerlilik oranının yüzde 68 dolayında olduğunu vurgulayan Altay, “Sonra şöyle bir ekol başladı: Bir masa bir sandalye ile gelenler, Türkiye’ye ürünlerini sattılar. Ardından da ilk pazar küçüldüğünde çekip gittiler. O yüzden biz Netaş olarak hep yatırımcının gücüne inandık” diye konuştu.

Altay, Türkiye’nin kendi teknolojisini geliştirmesinin önemini vurgularken burada savunma sanayiindeki yerlilik hamlesi gibi bir hedef belirlemeye ihtiyaç olduğunu söyledi. Altay, “Türkiye’nin gelişmesi, teknoloji yatırımları ile mümkün. Netaş olarak bugüne kadar yerlileştirme çalışmaları ile ülkemize 4 milyar dolar tasarruf sağladık. Şimdi bu katkımızı ortağımız ZTE’nin ürünlerini yerlileştirerek artıracağız” dedi.

Müjdat Altay

KORUMACILIK ARTACAK

Önümüzdeki dönemde dünyada korumacılık eğilimlerinin güçleneceğini, her ülkenin özellikle teknolojisini korumak istediğini belirten Altay, “Artık yatırım almak çok zorlaştı. Bir yatırımcı o ülkeye gelmeden diğer yatırımcıların ne fayda sağladığına bakar. Ona göre gelir” ifadesini kullandı. Altay, Türkiye’de elini taşın altına koyan şirketlerin korunması, katma değer yaratana pozitif ayrımcılık uygulanması gerektiğini de vurgulayarak, şunları söyledi:

“Örneğin hissedarımız ZTE 101 milyon dolar yatırarak geldi Türkiye’ye. Canıyla ciğeriyle geldi. Bu şirket buraya geldikten sonra çıkıp gitmesi çok zor. Netaş’ta 2 bin 400’ün üzerinde Türk mühendis var. Mühendislik gücü ve teknolojiler her zaman Türkiye’de kalıyor.”

Netaş CEO’su önümüzdeki dönemde iki önemli konunun, yapay zeka ve sistem entegrasyonu olacağını, ülkelerin bu alanlarda teknolojilerini korumaya odaklanacağını vurguladı.

Türk gençlerinin yazılıma büyük bir yatkınlığı var

Müjdat Altay, Netaş’taki 40’ıncı yılında İTÜ’den fahri doktora unvanı aldı. Bugüne kadar binlerce genç mühendisle çalışan Altay, Türkiye’nin genç işsizlerine yazılım öğretmesinin mümkün olduğunu, bu gençlerin evlerinden Avrupa’ya yazılım ihraç edebileceğini anlattı. Türk gençlerinin yazılıma büyük bir yatkınlığının olduğunu söyleyen Altay, “Bir zamanlar bizim kafamızda şu vardı. Evet Avrupa’nın bizim gençlerimize ihtiyacı var ama bizi almıyorlar. Oysa şimdi fark ettik ki, oraya gitmemize gerek yok. Buradan, evimizden bağlanarak Avrupa’ya teknoloji ihraç edebiliriz” dedi.