Salıcı’dan ittifak değerlendirmesi: Seçime hazırız

CHP’nin ilk pazar günü sandıkların kurulması durumunda tüm örgütleri ile birlikte seçime hazır olduğunu ifade eden Genel Başkan Yardımcısı Salıcı, ittifak içi ve dışı partilerle iyi ilişkilerini sürdürdüklerini söyledi.

Hüseyin Şimşek

CHP Parti Örgütü ve Örgüt Yönetimlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, AKP ve MHP ittifakının ilk seçimlerde kaybetmeye mahkum olduğunu, CHP örgütlerinin 81 ilde seçime hazır olduğunu ve Cumhur İttifakı dışında tüm partilerle temas kurduklarını ifade etti. Parti örgütlerinin “Yarın seçim oluyormuş gibi” tüm ülkede çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Salıcı, özellikle Kürt seçmenin son dönemde CHP’ye yoğun ilgisinin olduğunu ve bölgede üye sayılarının yüzde 50’ye varan oranlarda arttığını söyledi. HDP ile ilişkilere de değinen Salıcı, “Cumhur İttifakı dışındaki tüm siyasi partilerle aynı ittifak içinde yer alsak da almasak da sahada temas kuruyoruz. Bunda da bir anormallik yok. Bu aynı zamanda kutuplaştırılmaya çalışılan Türkiye’nin birleştirilmesi çalışmasıdır” dedi.

CHP’li Salıcı’nın örgütlerin son durumundan yerellerde ittifak ilişkilerine, üyelik çalışmalarından örgütlenme modeline kadar çok sayıda konuda BirGün’e yaptığı değerlendirmeler şöyle:

CHP, bu Pazar seçim olması durumunda, bu seçimlere en hazır parti konumundadır. Çünkü parti örgütlerimiz, 31 Mart seçimlerinin üzerine bir de 23 Haziran seçim sürecini yaşadı. Ve o, bir İstanbul seçimi olmaktan çıktı, tüm ülkede bir demokrasi mücadelesine dönüştü. Daha sonra kongre süreçlerini yürüttük, yeni yönetimler belirlendi. Pandemi sürecinde de örgütlerimiz aktif bir çalışma yürüttü. Örgütlerimizi daha aktif hale getirmek ve daha doğru alanlarda çalışabilmeleri için bölge toplantıları yapıyoruz.

CHP örgütlerinde ciddi bir birikim var. Üstelik arka arkaya gelen seçimler ve o seçimlerin başarıya ulaşması, örgütlerimizi mutlu ve motive ediyor. Bizim kendi siyasi programımız var. Bu program çerçevesinde hareket ederek iktidar olmak istiyoruz. Ortada bir ittifak süreci de var. 31 Mart sürecinde uygulanan ama aslında 2018’de başlayan ittifak sürecini çok önemsiyoruz. CHP, yapmış olduğu ittifaklar, kurmuş olduğu stratejiler sonucunda 31 Mart’ta siyasi bir başarı kazandığında, bu bizim örgütlerimizi de üyelerimizi de şimdiye kadar CHP’ye oy vermemiş ama memnuniyet duyan kesimleri de motive ediyor.

YERELDE İTTİFAKLAR

İttifak ilişkilerimiz gayet iyi durumda. İl ve ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız ilişkileri sağlıyor. Görüşmelerimiz devam ediyor. İttifak açısından bir sorun görünmüyor. Üstelik iktidarın her türlü müdahale çabasına rağmen bir sorun olmuyor.

Partiye olan ilgi de artıyor. Biz, üyelik çalışmalarına sayıdan çok nitelik olarak bakıyoruz. Üye sayısını artırma yönünde bir çalışmamız var. AKP ile skorda yarışma inadı ile de hareket etmiyoruz. CHP programını kabul eden, CHP’de görev almayı önemseyen kişileri üye yapmak istiyoruz.

HAVZA TİPİ ÖRGÜTLENME

Türkiye’de aynı il sınırında olmasa bile birbirini etkileyen bölgeler var. Ticari, sosyo-ekonomik, demografik olarak birbirini etkileyen iller var. Bu illerin beraberce konuşulması çok önemli. Bu illerin il başkanlarının birbirleri ile koordinasyon içinde çalışması, bizim orada, ilin sınırları ötesinde çalışmalar yapmamızı ve o çalışmaların da başarılı sonuçlarını beraberce toparlamamızı sağlıyor. Mesela Doğu illeri… Bir aile var, bir ilimizin sınır ilçesinde yaşıyor. Ama başka bir ilimizin oraya komşu olan ilçesinde de aynı aile var. Bu kesime birlik içerisinde bakarsanız daha kapsayıcı bir siyaset izlemiş oluyorsunuz. Havza tipi örgütlenme modelini bu nedenle önemsiyoruz.

DOĞU İLLERİNDE DURUM

Doğu’da partiye ilgi son derece yüksek. 31 Mart’ta bilindiği gibi siyasi bir başarı elde ettik. Bu süreçte, Batı’da yaşayan Kürt seçmenden ciddi oranda oy aldık, özellikle metropol kentlerde. Belediyeleri kazanmamızda, yapmış olduğumuz ittifakın ve ittifakın ötesine taşan seçmen davranışlarının büyük önemi var. Daha önce kime oy verirse versin, bu seçimde CHP’ye oy verdi. İki bölge birbirini tetikliyor. Şu anda örgütsel olarak hak etmediğimiz yerde olduğumuzu düşündüğümüz 24 il var. Bunlar Doğu ve Güneydoğu’da. Aralarında iki milletvekili çıkardığımız Gaziantep de var, birer milletvekili çıkardığımız Urfa, Tunceli, Adıyaman, Maraş da var. Ama yüzde 2,3 oy aldığımız Bingöl, Muş gibi iller de var. Bölgenin hassasiyetlerini bilen, deneyimli milletvekili ve parti meclisi üyelerinden oluşan bir Doğu Masası var. PM üyemiz Devrim Barış Çelik de bu ekibin başında bulunuyor. Arkadaşlarımız gidiyor. Oradaki kanaat önderleri ile ileri gelenler ile CHP’ye oy vermiş mi vermemiş mi bakmadan çalışıyor. Örgütsel kapasitemizi artırmaya çalışıyorlar. Doğu Masası çalışmaları kapsamında, Batman’da yüzde 50, Bitlis’te yüzde 46 oranında üyemiz arttı. Diyarbakır’da yüzde 35 oranında üye sayımız arttı. Üstelik korku iklimi varken bunlar oluyor. O korku ikliminden etkilenme ve baskıya maruz kalma pahasına üye oluyorlar.

İTTİFAKA BAKIŞ

İttifak süreci zor bir süreç. Türkiye’nin daha önce deneyimlemediği bir süreç ama en iyi yürüten de Millet İttifakı. Mesela CHP ile Saadet Partisi’nin yan yana geleceğini söylesek beş sene önce, inanan olmazdı ama şimdi ülkenin normalleşmesi, demokratik parlamenter sistem için yan yanayız. İttifak içindeki tüm partiler aynı şeyi söylesin diye bir derdimiz de yok. Herkesin kendi örgütü var. Aynı ittifakın içinde olduğu gerçeği ile hareket ediyoruz. Birilerini dışlama, diğerlerini kucaklama çabasında değiliz. Biz mücadelemizi iktidara karşı veriyoruz. İktidarda da AKP ve MHP ile küçük ortakları var. Onların dışındaki tüm siyasi partilerle aynı ittifak içinde yer alsak da almasak da biz sahada temas kuruyoruz. Bunda da bir anormallik yok. Bu aynı zamanda kutuplaştırılmaya çalışılan Türkiye’nin birleştirilmesi çalışmasıdır.

Kürt sorunu, Doğu Masası’nda sık sık gündeme geliyor çünkü ülkenin yakıcı bir sorunudur bu. Ama biz Kürt sorununu sadece Doğu’da yaşayan ya da Kürt olan yurttaşlarımızın sorunu olarak görmüyoruz. Kürt sorunu Batı’nın da sorunu. Kürt sorununun çözümüne ilişkin Genel Başkanımızın önerdiği dörtlü bir paket ve demokrasi bildirisi de var. Kürt sorununun çizilen bu çerçevede, demokratik ortamda parlamentoda çözülmesi için çabalayacağız. Birçok siyasi kesim Kürt sorununun varlığını kabul etmezken biz ülke gündemine getiriyorduk. Bu nedenle, Kürt sorununu Türkiye’nin üniter yapısı içinde, demokratik ve parlamentoyu esas alan bir zeminde çözüme kavuşturacağız.

***

Kılıçdaroğlu: Hatalar tekrarlanmayacak

Ankara’nın Keçiören ve Pursaklar ilçelerinde, dernek temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelen CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun başta başörtüsü gibi birçok konuda hata yapıldığını ve bunların önümüzdeki dönem tekrarlanmayacağını ifade ettiği bildirildi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partiye uzak kanaat önderleri ile bir araya gelmeye devam ediyor. Kılıçdaroğlu, ilk bölümdeki açıklamaların ardından basına kapalı olarak gerçekleştirilen buluşmada, geçmişte sağ seçmenin “incinmesine” neden olan hataların tekrarlanmayacağı konusunda güvence verdiği ifade edildi.

Edinilen bilgiye göre, başta başörtüsü ile kamuya giriş ve eğitim konularında geçmişte engel çıkarılarak hata yapıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu’nun, “Aynı hatalar tekrarlanmayacak. Kimseyi kıyafeti üzerinden ötekileştirmeyeceğiz. Özellikle kılık, kıyafetle uğraşmak son derece yanlış. Bu konuda hepinize güvence veriyorum” dediği öğrenildi. Kılıçdaroğlu’nun ayrıca OHAL döneminde iktidara muhalif olduğu için kamudan uzaklaştırılan kişilere işe dönüş sözü verdiği de kaydedildi.