Pandemi döneminde kapalı alanlara girmekten kaçınan ailelerin mesire alanlarında daha fazla vakit geçirmeyi tercih etmesi üzerine, uzmanlar yine kene tehdidine dikkat çekti.
Acil tıp doktorları, kene ısırmalarına karşı uyardı. Normalleşme sürecinde aileler açık havada vakit geçirmeyi tercih ederken, mesire alanlarındaki keneler hem çocuklar hem yetişkinler için tehlike oluşturuyor. Kene ısırması durumunda ilk müdahalenin önemine dikkat çeken Medical Park İzmir Hastanesi Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Cem Ertan, her yıl aynı dönemlerde keneyle ilgili başvuruların arttığını söyleyerek kene yüzünden bulaşabilecek riskli hastalıklara karşı uyarılarda bulundu.
ÖLÜME KADAR GÖTÜREN AĞIR HASTALIK RİSKİ
Kenenin, doğanın bir parçası olduğunu ifade eden Dr. Ertan, “Biz kenelerin alanına girince o da kendisinin konağı olmamasına rağmen bizi hayvanlarla karıştırıp yanlışlıkla bize yapışıyor. İstediği şey onun besin kaynağı, kana ulaşmak. Kan emerken de taşıyıcısı olduğu bazı hastalık kaynaklarını insan vücuduna aktarıyor. Normalde bunlar hayvanlarda bir hastalık yapmazken insanlarda sağlık sorunlarına neden oluyor. Bu nedenle kene yüzünden ağır hastalıklar geçirebiliyoruz” dedi.
Kene yoluyla insana bulaşan en ağır hastalıklardan birinin salgınlar halinde görülen Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı olduğunu ifade eden Cem Ertan, bu hastalığın kan pıhtılaşmasını olumsuz etkileyecek tablolara neden olduğunu açıkladı. Bu hastalıkta iç organlarda kanamalar olduğunu belirten Ertan, “Akciğerlerde ve diğer iç organların yanı sıra beyin bölgesinde kanamalar olabilir. Bu kanamalardan sonra ölüme kadar gidebilen ağır tablolar ortaya çıkabiliyor. Bunun dışında ateşli hastalıklara yol açabiliyor. Diğer hastalıklar günümüzde rahatça tedavi edilebilirken Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi daha sorun yaratıyor. Ölüme kadar giden ağır tablolara neden oluyor” diye konuştu.
KENE NASIL ÇIKARILIR?
Kene ısırmasıyla ilk kez karşılaşanları sakin kalınması gerektiğini belirten Doç. Dr. Cem Ertan, yapılması gereken ilk müdahalelerle ilgili bilgi verdi. Panik halinde böceği ezen, kopartmaya çalışan ya da üzerine sabun ve kolonya gibi kimyasallar dökmeye çalışan hastalarla karşılaştıklarını söyleyen Ertan, bu müdahalelerden kaçınarak serinkanlı olunması gerektiğini hatırlattı. Doç. Dr. Ertan şöyle devam etti:
“Kene, deriyle temas ettiğinde o bölgeyi dikkatlice inceleyip temizlemelisiniz. Bir cımbızla, ince uçlu bir aletle ya da kene kartlarıyla keneyi olduğu yerden çıkarabiliriz. Kene kartları dikdörtgen ve kredi kartı boyutundadır. Bir köşesi V şeklinde çentiklidir. Bu kısmı kene ile deri arasına sokup yukarı çekmeliyiz. Acele etmemeli sabırla kenenin kendisini bırakmasını beklemeliyiz. Aksi taktirde keneyi zorla çıkartırsak kene vücuda giren baş kısmındaki tükürük bezlerinden o hastalık kaynaklarını cilt altına kusar. Bu esnada biz hastalık kapmış oluruz. Eğer çıkartacak bir şey bulamazsak en yakın sağlık kuruluşuna gitmeliyiz. Sıkmaktan, koparmaktan ve üzerine kimyasal madde dökmekten kaçınmalıyız.”
‘KENEYİ ÇIKARSANIZ BİLE HASTANEYE BAŞVURUN’
Doç. Dr. Cem Ertan, kenenin vücutta kalma süresinin uzamasının da riski arttırdığını dile getirerek şunları anlattı:
“Kene ne kadar uzun süre vücutta kalırsa hastalık kaynağı olacak mikropları vücuda aktarma ihtimali o kadar yükselir. Akşam fark edince sabahı beklememeli, acil servislere başvurup kenenin oradan çıkartılmasını sağlamalıyız. Keneyi kendimiz çıkardıysak keneyi bir peçete ya da kapaklı kabın içinde saklayıp enfeksiyon hastalıkları polikliniğine başvurmalıyız. Orada bazı kan tahlilleri yapılıyor. Keneden bir hastalık bulaşıp bulaşmadığını ve vücutta hasar bırakıp bırakmayacağını anlayabiliriz. Sonrasında enfeksiyon hastalıkları uzmanları şüpheli hastaları kontrole çağırıyor. Keneyi çıkartsak bile hastaneye başvurmak gerekiyor.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.