DOLAR 32,5284 -0.04%
EURO 35,0022 0.45%
ALTIN 2.435,060,50
BITCOIN %
İstanbul
20°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Kılıçdaroğlu’ndan Ayasofya İmamı’na tepki

Kılıçdaroğlu’ndan Ayasofya İmamı’na tepki

ABONE OL
Haziran 1, 2021 12:42
Kılıçdaroğlu’ndan Ayasofya İmamı’na tepki
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu.

Rize’nin İkizdere ilçesinde yapılan taşocağını gündemine taşıyarak konuşmasına başlayan CHP lideri, “İkizdere’de verilen mücadele sadece bugünün değil, geleceğin de mücadelesi. Mantığı talan olan bir siyasi anlayış her türlü zorluğu çıkarıyor. Neredeyse bir orduyu görevlendirecek. İkizdereliler güçlerini farkındalar. Toplumun her kesiminden destek alıyorlar. Çünkü tabiatı korumak hepimizin ortak görevi. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir ama ağaç hepimiz için, kuşlar hepimiz için, onlar yaşayacak ki biz de geleceği kurtaralım. Eko sistemi koruyalım. Öncülüğünü İkizdereli kadınlar yapıyor, biz de gurur duyuyoruz” dedi.

Jimnastikçi Ayşe Begüm Onbaşı ve Anadolu Efes’i de tebrik eden Kılıçdaroğlu, “Ayşe Begüm Onbaşı altın madalyayı kazandı, kendisine teşekkür ederiz. Başta bu sporcuya sahip çıkan Mansur Yavaş ve EGO spor kulübü yöneticilerine teşekkür ediyoruz. Anadolu Efes şampiyon oldu, bizi mutlu ettiler. Hem Ayşe Begüm Onbaşı’na hem de Anadolu Efes’i yürekten tebrik ediyoruz” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Isparta ve Burdur’da yaptığı temasları da gündeme taşırken şunları söyledi:

“Perşembe günü Isparta ve Burdur’daydık. Vatandaşlarla konuştuk. Sabahın 05.00’inde gül toplamaya gittim kadınlar ile birlikte. Sorunlarını anlattılar. Onların sorunlarını çözmek bizim boynumuzun borcudur. Aldıkları yevmiye çok düşük, sigortaları var mıdır o da tartışmalı. Isparta’nın korunması lazım. Isparta’nın aynı zamanda gül sektörünün merkezi olması dışında merkezin büyütülmesi lazım. Elde edilen ürünler yurt dışına satılıyor, altından daha kıymetli ama siyasetçi bunu kavrayamadı. Taban fiyatın bu yıl en az 7,5 lira olması lazım. Hükümet yetkililerine sesleniyor, bu rakamı pahalı buluyorsanız sen de benim gibi gidersin sevgili Erdoğan, sabahın köründe gül toplarsın az mı çok mu görürsün.

Rahmetli Süleyman Demirel, Isparta’ya büyük hizmetler etti. Bunlar iktidar oldular 2011 yılında ‘Su kanalları boş verin, durdurun. Kapalı devre sulama yapacağız’ dediler. Tam 10 yıldır her seçimde giderler, vaatlerde bulunurlar, oylarını alırlar Ankara’ya dönerler, unuturlar. Biz unutmayacağız, gereğini yapacağız. Onlar size önem vermedi, biz size önem veriyoruz. Onlar size yalan söylediler, biz ise asla yalan söylemeyeceğiz. Temiz, ahlaklı, dürüst siyaseti biz getireceğiz. 20’ye yakın köy aldatılmış vaziyette. Bu köylerin tamamı, ağırlıklı olarak AK Parti’ye oy veren köyler. Sen oyunu verdin, vaatler verildi sana. Bir dahaki seçimde, yalan söyleyene oy verme kardeşim.”

Çay üreticilerinin sıkıntılarını kürsüye taşıyan CHP lideri, “Çay, Rize ve Artvin için stratejik ürün. Karadeniz için de fındık stratejik ürün. Bölge halkının gelir düzeyinin yükselmesinin en önemli gerekçesi bu ürüne verilecek olan hakkı olan taban fiyatının verilmesidir. Çay üreticileri isyan etti verilen fiyat düşüktür diye. Fiyatı yükseltin dediler. Polisler ellerinde coplarla müdahale ettiler. ‘Türkiye’de demokrasi’ var diyorlar. Nerede demokrasi var? Hak istemenin suç olduğu bir dönemi yaşıyoruz. Rizeli ve Artvinli kardeşlerim çay konusunda yıllarca isyan ediyorsunuz. Oy verdiğiniz AK Parti, yıllardır Türkiye’ye çay ithal ediyor. Biz çay ithalatını yasaklayacağız. Kaçak çayı da meydanda yakacağız” dedi.

Koronavirüs normalleşme adımlarına değinen CHP lideri, “İşyeri sahipleri ve çalışanlarının aşı olması lazım. İkincisi, kiralarda stopaj kalkmadı, kalkması lazım. İcra daireleri bir bırakın, insanlar bir nefes alsın. Bu adam borcunu ödeyemiyor. İcra dairelerini erteleyin. Bankalardan ve esnaf kefaret kooperatiflerden aldığı kredileri silmeyin ama erteleyin. Kredi kartı borçlarının da faizsiz ertelenmesi lazım” diye konuştu.

Ayasofya İmamı’nın Mustafa Kemal Atatürk’e yönelik sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:

“Her ulus, her millet kendi tarihine saygı duyar. Kendi tarihindeki acı olayları da sevinçli olayları da hafızasında tutar. Devlete büyük hizmetler vermiş kişileri saygıyla anarız. Saygı, sevgi temel kural olmalıdır. Ayasofya Camisi’ni açtılar, güzel. Camide görev yapan imamları sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, birlikte yaşamayı anlatması lazım. Dert varsa toplumu aydınlatması lazım. Biz nasıl tarihimize saygılıysak, camilerde görev yapan imamların da tarihlere saygısı olması lazım. Bütün dinlerin temelinde insan sevgisi, huzur vardır. Kin ve nefret yoktu. Sen Yunus Emre’yi de mi bilmiyorsun? Kinden, öfkeden beslenen bir din insanı olmaz. Ayasofya’yı Atatürk’e hakaret için mi açtınız? O meczup İstanbul’un işgal altında olduğunu biliyor muydu? Bütün imam kardeşlerime saygım var. Toplumun onlara, onların da topluma ihtiyacı var. Sevgi, barış ekseni üzerinde… Bu meczup kişi Kahramanmaraş’ın kurtuluşunda ilk kurşunu atan Sütçü İmam’ı biliyor mu? Bu meczupların geldiği yer ‘Keşke Yunan galip gelseydi’ eksenidir. Baskı altında yaşamayı kabullenmişler. Neden bu hafıza?

Bugün Sayın Bahçeli de konuşmuş, güzel. Sayın Bahçeli’nin Mustafa Kemal Atatürk’e sahip çıkması başımız üstüne. Bu meczup bu konuşmayı yaparken kimin önünde yapıyor? Birisi çıkıp ‘Ne söylüyorsun’ diyemedi. Bahçeli’ye söylüyorum; sen kime kızıyorsun? Kendi tarihine ihanet eden bir meczubu orada nasıl tutarsın? Atatürk bizim ortak değerimizdir. Bahçeli, ‘Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir’ diyor güzel ama o çizgi saraya uzayınca renk değişiyor.”

Büyüme rakamlarını değerlendiren CHP lideri Kılıçdaroğlu, “TÜİK, Türkiye’nin ilk çeyrekte yüzde 7 büyüdüğünü açıkladı. En büyük yalanları söyleyen kurum. Sordum çiftçiye, ‘Türkiye yüzde 7 büyümüş’ diye, sizin kuraklıktan haberiniz yok herhalde dedi? İşsizlere sorduk, gelirleriniz arttı herhalde sizin de diye. Hangi büyümeden bahsediyorsunuz siz diye? Bakkala sorduk, ne büyümesi, aylardır dükkan kapalıydı diyor. “Sizin çarşıdan, pazardan haberiniz var mı?” diyor emekli. “Torunumun yüzüne bakamıyorum” diyor. Evlere temizliğe giden kadınlara sordum, “Aylardır evlere temizliğe gidemiyoruz” dedi. Hangi büyümeden söz ediyorsunuz? Beşli çete büyüdü. Yüzde 7 demek onlara hakarettir, yüzde 50, yüzde 60 büyüdüler. İşleri garanti. Devlete dolarla borç verenler de köşeyi döndü. MHP şu soruyu Erdoğan’a sorma cesareti gösteriyor mu? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Türk Lirası geçerlidir? Ne zamandır dolarla borç almaya başladınız? Saray beslemesi yüzde 50, yüzde 40 zaten büyüyorlar. 4-5 maaş alanlar büyüdü” diye sordu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda yaptığı konuşmada 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün söylediği iddia edilen sözleri ne tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, “Araştırdık, soruşturduk böyle bir şey yok. Niye yalan söylüyorsun” diye sordu.

Norveç Başbakanı’na 300 Euro için açılan soruşturmayı hatırlatarak, “128 milyar dolara nerede” diye soran Kılıçdaroğlu, “Onlar 300 euronun hesabını soruyorlar, biz 128 milyar dolar nerede dedik, suçlu konumuna düştük. Soru sormak ne zamandan beri suç oldu? Türkiye Cumhuriyeti suçlular tarafından yönetiliyor. Erdoğan dava açacak, açmazsan namertsin. 128 milyar doların cevabını alamadık, tamam. Tüyü bitmemiş yetim için söyleyeceğiz” dedi.

10 bin dolar alan siyasetçi iddiası hakkında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

“Bu devletin İçişleri Bakanı TRT’de programa katılıyor; ‘Bir siyasetçiyi keklemişler, ayda 10 bin dolar.’ Ben söylemiyorum Türkiye Cumhuriyeti devletinin İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan kişi söylüyor. Suçu biliyor, suçluyu biliyor, devletin televizyonunda açıklıyor. Her ay 10 bin dolar rüşvet alıyor bir siyasetçi. Emniyet, istihbarat kimin emrinde, jandarma istihbarat kimin emrinde İçişleri Bakanı. TCK’ya göre bu suç. Suçu gizlemiyor, suçluyu gizliyor. İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor? Saraya ‘Bana dokunma, bu daha başlangıç’ mı demek istiyor? Normalde suç olduğunu İçişleri Bakanı bilir. Devleti bu mantıkla yönetirseniz, devleti mafyaya, terör örgütlerine teslim edersiniz.

Bütün CHP milletvekilleri dilekçe verdik, ‘çağırın’ dedik. Kim bu 10 bin dolar alan siyasetçi. ‘TBMM’yi töhmetten kurtar’ dedik, tık yok. Şentop bu konuyu açıklamak zorundadır. TBMM’ye düşen bu kara gölgeyi kaldırmak zorundadır. Şentop konuşmuyorsa, benzeri bir olay, 10 bin dolar ona da mı veriliyor? Şentop sessiz kalamaz. Şentop TBMM’yi temsil ediyor, bu pisliği aydınlatmak zorundadır. Soylu’ya bakanlığı kim verdi? 10 bin dolar rüşvet verdiğini açıklarken Erdoğan bunu duymadı mı? Erdoğan niye Soylu’yu çağırıp sordu mu? Sorabilir mi, soramaz. ‘Eskiden İçişleri Bakanlarının çocuklarının evlerinde para sayma makineleri vardı’ dedi. Soylu koltuğunun peşinde, Erdoğan Soylu’ya sahip çıkmak zorunda. Soyulan bir Türkiye istemiyoruz, huzurlu bir türkiye istiyoruz.

Mafya gücünü nereden alır? Cevabı basit, siyasi iktidarı ele geçirerek alır. Zindaşti nasıl çıktı hapishaneden? Devleti yönetenleri kontrol ettiğiniz anda, devleti yönetmeye başlarsınız. Devleti yönetenleri yönetiyor yeraltı dünyası. 83 milyon insan yeraltı dünyasından bir liderinin ne söylediğine bakıyor. Böyle bir tablo Türkiye Cumhuriyeti devletine yakışıyor mu? Memleketi bu hale kim getirdi?

İki rüşvetçiyi büyükelçi atadılar. Rüşvetçi arabasında Türk Bayrağı taşıyorlar. Peki başka ülkeler bunlara rüşvet verip, Türkiye’nin bilgilerini alabilirler mi, alabilirler. Biliyorlar rüşvetçiler. Peki asıl suçlu kim? Buna izin verenler. Rüşvetçiyi sonra suçlayacaksın. Damat boşuna ‘at izi it izine karıştı’ demiyordu.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, erken seçim çağrısını yineleyerek, “Bu iktidar Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en beceriksiz, dar görüşlü iktidardır. Bu iktidar illegal organizasyonlarla iç içe geçmiş bir iktidardır. Bu iktidar bizim omuzlarımıza ciddi yükler getiren bir iktidardır. O nedenle bir an önce seçime gitmeliyiz diyoruz. Halkın huzura ihtiyacı var. Kavgaya değil, barışa ihtiyacı var. Her evde huzurun, bereketin olması lazım. Türkiye’nin mafyadan beslenen siyasetçilere ihtiyacı yok. Türkiye’nin, devletin hazinesine saygı gösteren, tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyan siyasetçiye ihtiyacı var” dedi.

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Erdoğan kaçacak delik arıyor, kimden kaçıyorsun? Milletten, halktan kaçılır mı? Kazanırsan bana ders vereceksin. Sarayların var, çetelerin var, trollerin var, beslemelerin var. Türkiye Cumhuriyeti devletini çiftlik gibi yönetiyorsun. İstediğine istediğin ihaleyi veriyorsun, kanun tanımıyorsun. ‘Gel arkadaş, sandığı koyalım’ dedim zaman kaçacak delik arıyorsun. Neden kaçıyorsun; millet seni istemiyor. Memleketi mahvettin, perişan ettin. Kibirli insanlar kendisini çok büyük görür, Erdoğan sen mi büyüksün millet mi büyük? Sen milletten kaçamazsın.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

300x250r
300x250r

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.